30 Aralık 2009 Çarşamba

ELEŞTİRİ VE ELEŞTİRİYE NE KADAR AÇIĞIZ ?

Merhaba diyerek başlamak istiyorum yazıma uzun zamandan beri yazmıyordum yazmama sebeb olan şey ise geçenlere okuğudum bir yazıydı ve beni etkiledi, eleştiri hakkındaydı bu yazı.

Evet eleştiri ve eleştiriye ne kadar açıkız tartışılır ve bu konuda ben neredeyim onuda bilmiyorum, herkes gibi benimde çok eksiklerim var.

Eleştiri yapmak bir sanattır, derler peki bu sanatı kendimizde nasıl kullanıyoruz orasıda meçhul. Zaten eleştiren ve eleştiriye açık bir toplum olmadığımıza göre pekte önemi yok. Eleştiri denilince millet olarak hep olumsuz eleştiriyi algılarız. Oysa eleştiri, neresinden bakılırsa bakılsın, olumlu ve olumsuz, her ikisinide de içinde barındırır. Eleştirmek Ya da eleştiriye açık olabilme felsefesi henüz bireylerde oturmadığına ve gelişmediğine inanıyorum. Belki teorik olarak kabul ediliyor; ama fiiliyatta bunu yapabilen pek yok.varsa bile bana denk gelmedi hiç...

Toplumumuzda insan ilişkilerindeki kavgalarının temelinde bile, eleştirmeyi bilememek, düşünülen ve anlatılmak istenen sözleri doğru seçip ifade edememekteyiz. Tartışmadan sonra genelde pişmanlık duyarız, ancak iş işten geçmiştir. Kavgaların belki de önemli bir bölümü, kişiler birbirine yönelttikleri eleştirilerde olumsuz eleştiri sınırlarını zorladıkları için çıkmaktadır. Oysa eleştiren kişi, neyi, ne kadar, nasıl eleştireceğini, olayları olumlu ve olumsuz bütün yönleriyle irdeleyerek eleştiri sınırlarını da bilerek eleştirilerini yöneltse, eleştirilen kişi de soğukkanlı ve hoşgörüyle bakarak cevap hakkını kullanarak savunsa ve gerekçelerini anlatsa, hem eleştiriler kimseyi incitmez, hem de eleştirilerle daha iyiye ve daha doğruya ulaşılması kolaylaşır.

Toplum olarak olumlu eleştirileri güzel sözlerle süslemeyi bilmediğimiz gibi, olumsuz eleştirilerimizin dozunu ayarlamayı da bilmemekteyiz. Sözlerimizde sınırlarımızın olmayışı, özgürlüğümüzü değil, bilgisizliğimizi ve okumaya, öğrenmeye karşı duyduğumuz ilgisizliğimizi göstermektedir.

Aynı ilgisizlik; çevremizde olup bitenlere karşı olan duyarsızlığımızın da simgesi olmuştur.

Geçenlerde okuduğum yazıda özet itibarıyle konuyu pekiştirmek isterim;
tanınmış bir ressam kariyerinin doruğunda ve yetiştirmekte olduğu birde öğrencisi var öğrentici aldığı eğitimini bitirip son resmini ustasına götürüp ondan resmini değerlendirmesini istemiş.

Sen artık ressam sayılırsın... artık senin resmini halk değerlendirecek. diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş.Yanına da kirmizi bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş.

Ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor... Çok üzülmüs tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki.. Alıp resmi götürmüş ustasına ve ne kadar üzgün oldugunu belirtmiş.

Üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. yeniden yapmış resmi ve ustasına götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çesitli renklerde yaglı boya, birkaç fırça ile birlikte... Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş.

Birkaç gün sonra gittigi meydanda görmüs ki resmine hiç dokunulmamış, firçalar da, boyalar da kullanılmamış... Çok sevinmiş ve koşarak ustasının yanına gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış..
resam demişki...
Sevgili öğrencim, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri yağmuru ile karşılaşabileceğini gördün...
Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı...
Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin... yapıcı olmak eğitim gerektirir... Hiç kimse bilmedigi bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi... Mesleginde usta olman yetmez, bilge de olmalısın.. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın... Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur...
Sakin emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartişma...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder