30 Aralık 2009 Çarşamba

Gelişmek için değişmek zorundayız.

kfiupl9tm5me11
Dursunbey de, önümüzdeki 5 yılda, geçmiş yıllardakinden daha fazla bir değişim ve gelişim yaşamak zorunda. Artık yerimizde saymak istemiyorum ben bir Dursunbey genci olarak bir an önce değişim rüzgârları esmesini diliyorum.
Dinozor - mamut gibi çok güçlülerin değil, intibak ( uyum sağlama ) kabiliyetine sahip olanların nesillerini devam ettirebildiğini dünya tarihi bize gösteriyor. Değişime intibak edemeyenler dünya sahnesinde artık yok... Güzel Dursunbeyimin geri adımlar atmasını değil ilerlemesini görmek istiyorum.
Einstein karşı karşıya kaldığımız önemli sorunlar, onları var ettiğimiz andaki zihin seviyemiz ile çözülemez’’diyor. Yani, sorun var ettiğimiz andaki kafamız ile çözüm aradığımız andaki kafamız aynı ise, boşuna uğraşıyoruzdur. Yöneticilere bu sözü akılarının bir köşesine yazmalarını diliyorum.
Başta ki yöneticiler Dursunbey için değişim ve gelişim moduna girsinler. Seçimler bitti kazanan belli kaybedenler belli oldu tamam kaybetmek çok acı olsada yine muhalifliğinizi yapmaları lazım bence diğer siyasi partililer seçim sonrasında küsülmemeleri lazım…
Ümidi olmayanın hedefi olmaz, Hedefi olmayanın planı- programı olmaz. O zaman da gayreti olmaz. İnsanın bu günkü gücünün kaynağı, geleceğe yönelik ümididir… Ümitsiz insanın kafasında, geleceğe ait net bir fotoğraf yer almaz… Sistem kuramaz, emaneti ehline teslim etmek, kabiliyetli insanı yükselten bir sistem tesis etmek, etkili ve sürekli bir kontrol mekanizması yapılandırmak. Sistemi saydamlaştırmak, insanları motive etmek, farklılıklardan Sinerji var etmek lazım. Tabi her şeyi yönetenlerden değil de toplum olarak ta bir şeyler yapmak için çapa göstermek lazım ama bu çabayı ben güzel Dursunbeyimin güzel insanlarında göremiyorum.
Geleceğe dair ümidini kaybedenlere Mehmet Akif şöyle sesleniyor.
Atiyi (geleceği) karanlık görerek azmi bırakmak.
Alçakça bir ölüm varsa. eminim budur ancak.’’
Demek Yaratıcısına samimi ve gerçek manada inanan bir insan için en olumsuz şartlarda bile ümitsizlik olamaz. Ümit dolu bir insan aktiftir, enerji doludur. Bedenini ve beynini sürekli güç ve enerji üretecek şekilde beslediği müddetçe değişim yolunda ilk adımı atmıştır. Dursunbey ve kendim için ümit doluyum. Ümitsizliğe kapılmadan Dursunbeyin gelişeceğinden eminim. Geç olacak ama bir gün olacak bu değişim, refaha çıkacak…
Fakat değişim yolunda ümit dolu olmak yeterli değildir.
C.Allen bir yazısında şöyle diyor.’’ İnsan, insana kendini adadıkça insandır. Bir balıkçı dostum, bana tuttuğu yengeçleri içine koyduğu sepetin kapağı olmasına gerek olmadığını söylemişti. Yengeçlerden biri yukarı tırmanmaya başlarsa, ikinci bir yengeç onun arkasından tırmanır ve onu aşağı doğru çeker. Bazı insanlar da yengeçler gibidir.’’ Artık yengeçlere benzeyen insanları görmek istemiyorum herkes beynindeki bazı tabuları yıkmalı diyorum… Zor olur kalıplaşmış beyinleri değiştirmek ama olsun yinede değişeceğini düşünmek bile güzel.          
Üstünlük meylini taşıyan bencil insanlar kısa vadeli çıkarlar peşinde koşup, topluma uzun vadeli zararlar verir. Bu yüzden iş birlikleri başarısız veya etkisiz olmakta, ortaklıklar yürümemekte. Sinerji oluşturamayan birlikteliklerin gelişmeleri sınırlanmaktadır. Siyaseti kullanarak Rant haline getirenler yada kendi çıkarları için bazı bencil insanların istekleri için toplumun refahın, huzurunu ve ileriki yıllar için sorunlar teşkil edenler var günümüzde bence onlara toplum olarak tepkimizi göstermemizin zamanı geldi diyorum ama diyeceksiniz içinizden yazması kolay tepki göstermesi zor haklısınız ama gün gelecek bunları da aşıcağız.     
Ümit dolu olarak, tevazu ile hedefleri doğrultusunda yola çıkan pek çok insana karar ve eylemlerinde aceleci davranmak ciddi bedeller ödetmektedir. Önceden düşünmeden harekete geçenler, sonrasında kara kara düşünmek zorunda kalmaktadır. Belediyenin bence yapacağı projelerde çok temkinli başarılı bir şekilde analizler ederek toplumun yararına uygunluğunu şehrin gelişimine uygun, acelecilikle değil emin hızlı ve sağlam bir şekilde kararlar alması lazım bu kararları da bence hemen icraata koymalı diyorum. Hadi Dursunbey belediyesi kendi sloganınla sen Dursunbeysin büyük düşün artık bu sloganın boş bir vaat olmadığını bize kanıtlamak seninde boynunun borcu…
Mümin Sekman’’Türk usulü başarı’’ kitabında şöyle demektedir.
“Avrupalılar önce düşünür, sonra yapar, bu nedenle sürekli ilerler. Afrikalılar önce yapar, sonra düşünür. Bu nedenle sürekli gerilerler. Türkler ise yaparken düşünürler. Bu nedenle ne ilerler, nede gerilerler. Sürekli oldukları yerde dönerler.” Bu duruma düşmemek için bence çok iyi çalışman lazım Dursunbey belediyesi.                                 
Mevcudu yeterli görmek tembelliktir.
Bir bina yapılırken mühendislik eğitimi şart koşulmasına rağmen, işletmelerimizde, sivil toplum kuruluşlarında, ülke yönetiminde önemli karar noktalarında olan insanların sorumluluk duygusu ile gerekli eğitimlerle kendini yenilememesinin adı tembelliktir. Binanın yüksekliği ile temellerinin sağlamlığı doğru orantılı olmak zorundadır. Sorumluluklar, arttıkça eğitim seviyemizi arttırmıyorsak veya bu eğitimi almış insanlardan faydalanamıyorsak yine yerinde saymalar başlar bana göre.
Bir iş yerindeki panoda şu cümle yer alıyordu.
.”Mensup olduğun topluma verebileceğin bir hizmet,
 Yapabileceğin bir katkı var ise
Ve sen bunu yapmıyorsan;
 Ya tembelsin
 Ya bencilsin,
 Ya da korkaksın”
Gelişmek için değişmek zorundayız.
Dün millet olarak, devlet olarak, maddi gücümüzle yukarıdaydık, bugün aşağıdayız. Hakikati gösteren tarih şahittir ki, geçmişte yapabildiğimiz gibi, milletçe en yukarılarda olmamız mümkündür... Geçmişte bunu gerçekleştirebilen bir millet, gelecekte de gerçekleştirebilir.
Düşman dışarıda değildir. Sanırım İşletme derslerinde yer alan bir konu, çizgi film kahramanı pogodan bir alıntı vardır. Pogo elinde silahı ile düşmanını bulmak için odaya girdiğinde boy aynasında elinde silahı ile kendini görür ve arkadaşlarına seslenir.’Tamam, düşmanı bulduk, düşman biziz.
Milletçe, ümidimizle dağlar aşılacak, tevazuumuzla kapalı kapılar açılacak, sabrımızla koruk, helva olacak, akıllardan istifade ettikçe kördüğümler çözülecek, sorumluluklarımızın farkında olarak, haddimizi bilerek çıkacağımız yolda aydınlık yarınlar, Güzel Dursunbeyimin olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder